menumenu
Küresel gömülü karbon ve karbon emisyonlarına endüstrinin etkisini azaltma yarışı şiddetleniyor. Günümüzde, bir mimarlık yayını veya sunumu, inşa edilmiş çevrenin yıllık küresel CO2 emisyonlarının %40'ından sorumlu olduğunu belirtmezse nadirdir, ve bu emisyonların %13'ünün gömülü karbon olduğu bilgisi de sıkça yer almaktadır. İnşaat endüstrisinin yıllık olarak havacılık endüstrisinden daha fazla CO2 yaydığı da dikkate değer bir gerçektir.
Şimdi 70'ten fazla ülke ve Fortune 500 Global Şirketlerinin %40'ı net sıfır hedeflerine taahhüt etti. Eskiden talep dışı olarak görülen ve yatırım yapmaya değmeyen biyo temelli ve karbon depolayan ürünler, şimdi inşaat endüstrisinin pop yıldızları haline geliyor. Ve yapı ürünü şirketleri, geliştiricilerin ve bina sahiplerinin net sıfır hedeflerine ulaşmak istedikleri istisnai termal performansı, yangın dayanıklılığını, enerji verimliliğini, yapısal performansı ve geniş açıklıkları sunan daha düşük karbonlu ürünler yaratmak için hızla çalışıyorlar.
Yeni dünya sorunları, eski dünya çözümleriyle çözülemez.
"Eskiden bir özelliği bir sonrakiyle değiştirirdiniz" diyor Kingspan Insulated Panels North America'dan Sürdürülebilirlik Direktörü Brent Trenga. "Artık bu kabul edilemez."
Malzemeler ve yapı ürünleri, eskiden sadece iyi bir şey yapmak üzere oluşturulurdu, yani yalıtım veya açıklık gibi, ve bir kategorideki tüm ürünlerin benzer şekilde performans gösterebileceği varsayılırdı. Ürünlerin yaşam döngüsü analizini gösteren çevresel ürün beyanları ve diğer mevcut verilerle, aynı kategori içindeki ürünler arasında büyük fark olduğu açıktır.
Artık metrekare başına fiyat ve enerji verimliliği, bir yapı ürününün en kritik özellikleri değil. Sahipler ve geliştiriciler, gömülü karbon ve karbon emisyonunu bilmek istiyorlar, böylece net sıfır hedeflerini karşılayabilirler ve mülklerini buna göre pazarlayabilirler.
Daha düşük karbon etkilerine sahip 'üstün' ürünler oluşturmak son derece zorlu bir süreçtir.
"Herkes biyo temelli malzemeler ve yalıtım hakkında konuşuyor" diyor Kingspan Group ve IKON Global Innovation Centre'ın İnovasyon Başkanı Sandra Del Bove. Henüz geniş ölçüde mevcut olmasa da, yalıtım panelleri olarak sunulan kenevir ve ahşap lif yalıtım ürünleri bulunmaktadır. Bununla birlikte Del Bove, "biyo temelli bir çekirdeğe sahip uygun metal yalıtımlı panellerin geliştirilmesi gerektiğini" belirtiyor.
"Çoğu biyo temelli ürün, genellikle yaygın yalıtım çözümleri kadar iyi değil. Örneğin, yangın ve termal performans önemli ölçüde daha düşük olabilir, ancak bu ürünler doğaları gereği daha düşük karbonlu" diyor Del Bove. "Bu nedenle, bir projede tek önemsediğiniz düşük karbonsa, mutlu günler."
İnşaat endüstrisi, kendini biyo temelli köklerine dayanmaktan uzaklaştırdığında, bu, mimarlığın kaynak kodu olan kil, taş, kamış, saman, ahşap ve bitki bazlı malzemelerin yerini aldı ve inşaat sera gazlarının ve gömülü karbonun büyüyen bir kaynağı haline geldi.
“Tüm kutuları işaretleyen bir ürüne gerçekten ulaşabilir miyiz?” diye soruyor Del Bove. "Bu konuda Kingspan olarak uzun bir süredir bakıyoruz ve daha düşük gömülü karbonlu yalıtım panellerini tanıtarak yüksek standartlarımıza uygun ürünlerimizi zaten sunduk. Cevaplamamız gereken daha büyük sorular var ve bunlar malzeme kimyası, karbonu azaltma, trendler ve farklı teknolojilere dahil oluyor."
Sürdürülebilirlik ve yenilik konusundaki bir lider olarak Kingspan, 2019'da kurulan ve inşaat sektöründe sürdürülebilirlik, performans ve verimlilik için yenilikçi çözümler bulma amacı güden IKON Global Innovation Centre'ı oluşturdu. Şirket, mevcut ürünlerin gömülü karbonunu azaltan ve yeni biyo temelli seçenekler sunan bir yalıtım çözümlerinin tam yelpazesini sunmaktan memnuniyet duyar.
"Belirli çözümler, yüksek standartlarımıza uyan ve endüstriye iyi çalışan çözümler sunmak için daha fazla araştırma ve geliştirmeye ihtiyaç duyacaktır" diyor Del Bove.
Yeni bir 'üstün' ürün geliştirmek, işitildiği kadarıyla bile zor bir görevdir çünkü tüm yönlerde başarılı olan bir çözüm bulunmamaktadır. Bu nedenle, ürün üreticileri ve inşaat geliştiricileri için kaçınılmaz bir şekilde uzlaşma gerekmektedir. Örneğin, sürdürülebilirlik özellikleri arttıkça, termal performans veya yangın performansı azalabilir.
"Bir şeylerin 99 kez işe yaramayacağına dair bir inançla yaklaşmalısınız. Ancak her başarısızlık, başarının nasıl olabileceği hakkında daha fazla şey öğretir" diyor Trenga. "Ben her zaman bunu risk sermayesi gibi görürüm. Risk sermayesi şirketleri 100 bahis yapar ve bunların yalnızca biri genellikle başarılı olur. 99'unda kaybederler, ancak kazanan bir oyun değiştiricidir."
Net sıfır hedefleri ve biyo temelli çözümler üzerindeki odak ışığıyla, araştırma ve geliştirme dünyasının gölgede yaşayan deneysel fikirleri artık ana akıma girmektedir. Endüstri liderleri, sıkı çalışmalarının sonucunu ürünlere dönüştürdükçe, herhangi bir 'üstün' ürün, kullanıma başlandığında kutlanacaktır.
Kaynak ve esinlenme :architectmagazine.com
