Biyoklimatik tasarım kısaca ortamın sunduğu kaynakları olabildiğince optimize etmek üzerine kurulu bir konfor yaratma anlayışıdır. Örneğin, güneş ışığı ve toprağın evi ısıtmak için yaydığı ısı ve diğer yandan evi havalandırmak ve soğutmak için hava akımları gibi durumların düşünülerek konfor yönelikli planlamaları yapıldığı ev anlamına gelir.
Duvarları dışarıdaki ani sıcaklık değişikliklerinden izole etmek için, bu biyoklimatik tasarımlar, geleneksel olanlardan çok daha büyük bir yalıtım kalınlığına sahip olmaları ile karakterize edilir. Böylelikle, ne ısı ne de dış soğuk evin içine nüfuz edemez ve iç sıcaklık, klima veya ısıtma cihazlarına ihtiyaç duyulmadan daha sabit tutulabilir.
Zaten yalıtımla tasarruf etme gerçeği, kaçınmaya çalıştığımız için enerji avantajları sunuyor. sera gazı emisyonları evi ısıtmak veya soğutmak için aşırı elektrik enerjisi kullanımıyla atmosfere karışır. Bu tecrit ile iklim değişikliğiyle mücadeleye yardımcı olacağız.
Biyoklimatik tasarımda ayrıca uygun yönlendirme mümkün olduğunca fazla güneş radyasyonu yakalamak için. Özellikle güney yönü, genellikle güneşin en çok ışınını algılayandır. Ayrıca bu ısı, gündüz ısıyı tutabilen ve daha soğuk olduğunda gece dışarı bırakabilen termal ataletli malzemelerle depolanabilir.
Biyoklimatik konfor kavramı, dış mekânda bu iklim parametrelerinin insanlar üzerine ayrı ayrı ya da toptan yaptığı etkiyi ele alır. Kısaca biyoklimatik konfor şartı, insanların bulundukları ortamda hissettikleri sıcaklık yönünden rahatsızlık duymamaları durumudur. Başka deyişle, ortamın ısıtılmasına ya da soğutulmasına gerek olmaması durumudur. Hissedilen sıcaklıkta rahatsızlık duyulmaması şartı ise sadece ortamın hava sıcaklığına bağlı değil ayrıca nem ve rüzgar gibi bir çok atmosferik özelliğe ve boy, kilo ve giyilen elbise gibi insana ait özelliklere de bağlıdır. Bu tür ortamların oluşturulmasına doğrudan ya da dolaylı etki eden pek çok faktörün olduğu açıktır. Atmosfere ait iklim elemanlarının insan konforu üzerinde yapmış olduğu etki sadece doğrudan insan vücuduna gelen elemanların etkisi değildir. Bundan başka bu etkilerin şiddeti insanların bulundukları ortama, yaptığı işlere, giydikleri elbiselere göre de değişebilir. Bu sebeple, biyoklimatik konforun hesaplanması amacıyla kurulmaya çalışılan pek çok insan vücuduna ait enerji dengesi modellerinde bu değişkenlerin hepsi hesaba katılmaya çalışılmıştır. Örneğin bu modellerden birinde , fiziksel ortama ve insana ait bütün etkili biyoklimatik konfor faktörleri ele alınmaya çalışılmıştır.
İnsan biyoklimatik konforu üzerinde etkili olduğu düşünülen faktörler ve insana ait özellikler ele alınarak geçtiğimiz yüzyılın başlarından itibaren çeşitli formüller ve indeksler oluşturulmuş ve insan biyoklimatik konfor şartları hesaplanmaya çalışılmıştır.
Bilgisayar yazılım tekniklerinin gelişimi ile bugün kullanımı kolay bilgisayar tabanlı birçok dış mekan konfor hesaplama ve tahmin programı ortaya konulmuştur. Bu programların temeli yine konfor üzerindeki etkili faktörlere göre oluşturulan formüllere ve indekslere dayalıdır.
İnsan biyoklimatik konforu üzerine yapılan çalışmalarda genelde bir bölgeye ait konfor şartlarının yıl içindeki dağılımları bulunmaya çalışılır. Sonuçta konfor açısından uygun olan dönemlerde, turizm ve rekreasyon gibi dış mekana dayalı insan aktivitelerinin yapılması tavsiye edilir. Dış mekan planlama ve tasarımı en başta peyzaj mimarlığı meslek disiplininin ilgi alanı olduğu için, peyzaj planlaması ve tasarımı yapılacak bir bölgede en azından alanın kullanım yoğunluğunun hangi mevsimlerde yüksek olacağının bilinmesi açısından mutlaka alana ait konforlu dönemler bilinmelidir. Konforlu dönemlerin bilinmesinin diğer bir avantajı ise dış mekanlara ait aktivite seçeneklerinin ortaya konulabilmesidir.
Şekil 1. Rüzgar tutucu kuleler (Soflaee and Shokouhian 2005)